KANBEY (şimdiye kadar 148 posta) | | ÜLKEMİZİN DOĞASINI KORUMAK
Ünlü ozanımız Âşık Veysel’in dizeleriyle;
DOST DOST DİYE NİCESİNE SARILDIM
BENİM SADIK YÂ RİM KARA TOPRAKTIR
BEYHUDE YORULDUM BOŞA DOLANDIM
BENİM SADIK YÂRİM KARA TOPRAKTIR.
Bizi ana gibi , yâr gibi bağrına basan toprak, sevdalı kırçiçeği, hayâllerimizin ateş böceği ekmeğimiz, aşımız ,işimiz, en sadık yodaşımız toprak. Tarihi bir sır gib bağrında saklayan, tohumu çiçeklendirip, umutsuzluğu yasaklayan; Veysel’i gül ile kucaklayan toprak...
BAĞRIN YARDIM KAZMA İLE EL İLE
YÜZÜN YIRTTIM TIRNAK İLE BEL İLE
YİNE BENİ KARŞILADI GÜL İLE
BENİM SADIK YÂRİM KARA TOPRAKTIR
Her zaman vefalı, emeğe saygılı, ama artık yarınlardan kaygılı toprak; aslında toprak değil kaygılanan; biziz, insanlık adına o muhteşem TABİAT ANA evirdi çevirdi, milyonlarca yıl sonra ’ Akıllı Yaratıklar ’ dünyaya getirdi, biz insanlar!
Görüyorsunuz ya toprağın sabrı ne kadar uzun, böyle sabırlı bir ananın bu günden yarına bir kaygısı olabilir mi ; bu soruyu biz yanıtlamalıyız ’Toprak Ana’ adına, çünki o bizi anlasa da dili bizim dilİmizden değil; merhameti ne kadar büyükse, öfkesi de o kadar büyük, sabrı sonsuz ama, günden güne taşıyor, sabırsız aç gözlü insanların görgüsüzlüğü artık çizmeyi aşıyor.’ Her ağacın kurdu özünden olur’ muş; dünyanın kurdu da insanlar ne yazık ki...Her gün bize besin sağlayan bir kucağı kemirip tepiyoruz, NÜKLEER ATIKLAR serpiyoruz, parçalıyoruz doğayı . Yaşıyacağımız ortamı artık insanların yaşıyamıyacakları bir konuma getiriyoruz... Savaşlarda kilo/ tonlarca bombayla yakıyor, yok ediyor, alıyoruz canını doğanın.
Kimyasal zehirli bileşikler üretiyoruz, N.B.C. (Nükleer Biyolojik Kimyasal )silahların yanı sıra uydularla radyo ve radyasyon dalgaları ile tüm canlıları tam bir KAOS, büyük bir CEHENNEM içine sürüklüyoruz.BİZ ADEM OĞULLARI BU GİDİŞE DUR DEMELİYİZ.YOKSA;
yoksa insanlığın milyonlarca yıllık kültürel geçmişi de herc-ü merç içinde yok olup gidecektir.TOPRAK ANA insanların yerine milyonlarca yıl emek çekerek ,yeni bir akıllı yaratık türetecektir sanırım.O düzende artık insana yer verilmeyecektir.Çünkü insanın doğayı ve insanlığı ne hale getirdiği gözler önünde! Bir çok canlı türü hızla yok oluyor.Kuşlar, bitkiler,tek hücreli ve çok hücreli,suda ve karada yaşayan bir çok memeli sürüler halinde ölüyor. EKO SİSTEM ÇÖKÜYOR,YAŞAM ALANLARI (HABİTAT) SANAYİLEŞME VE PARA HIRSIYLA DARALTILIYOR.
Bu gidişle mavi dünyamız var oluş süreciyle kıyasladığımızda, yakın bir gelecekte KIZIL GEZEGEN MARS’ tan ya da AY’ dan hiçbir farkı kalmıyacak, KIZILCA KIYÂMET KOPACAKTIR.
İşte bu nedenle artık insanlık, yaptıklarını neye malolduğunu görmeli, silahlanma yerine bilimsel projelere kaynak aktarmalı,savaşan dünya yerine BARIŞ İÇİNDE BİR DÜNYA yaratılmalıdır.
Din,dil, mezhep,renk,ırk, ayrımı gözetmeksizin her canlının dilini öğrenmek, onu anlamak,yaşam hakkını korumak zorundayız.Çünkü doğa yalnızca insanlarla değil, bitkileriyle, hayvanlarıyla (FLORA & FAUNA) ,canlı cansız tüm elementleriyle bir bütündür.İnsanoğlunun tek bir atomu bile parçalamaya hakkı yoktur.
Başka yıldızlarda yaşamak isteğimiz bile yaşamın güzelliğinden kaynaklanıyor ise,niçin avuçlarımızdaki güzel dünyayı parçalayıp yok ediyoruz?
ÇÜNKİ BAZILARIMIZ DOYMAK BİLMİYOR.
Onların yalnızca karınları aç değil; gözleri aç, yutsalar da dünyayı doymayacaklar,çünki onlar parayla gözlerini açar, parayla gözlerini kaparlar...Yoksulun, kamunun malını arazisini alır, üstüne kendi binalarını yaparlar; sanki dünyanın tapusu para karşılığı yalnızca onların adına çıkartılmıştır.Tarihmiş, uygarlıkmış,insanlıkmış, hayvanatmış, nebatatmış; tüm bu değerleri onlar çoktan ’ slip ’ çekmişlerdir kredi kartlarında...Çünkü onlar insanlığı masa başlarında bir deste iskambil kâğıdı gibi oynamaktan zevk alıyorlar...
Onlar bu gün olduğu gibi yarının da en büyük kumarbazlarıdır.Artık bu oyun sona ermeli, bu kumarbazlar ellerindeki tüm kozları insanlığa vermelidir; yoksa biz zorla almalıyız.
ÇÜNKÜ MASALARDA PEYLENEN HEPİMİZİN HAYATIDIR,DÜNYANIN YAŞAMIDIR,BU KAVGA VAR OLUŞ YA DA YOK OLUŞ KAVGASIDIR.
O halde insanca bir yaşam için ülkemizin ve tüm dünyanın canlı cansız tüm değerlerini canla başla korunabilmesi için yeryüzüne ve gökyüzüne sahip çıkmalıyız;EVREN HEPİMİZİNDİR.
DÜNYA KÜLTÜR MİRASINA GİRECEK PEK ÇOK KAYNAKLARIYLA ANADOLU; BÜTÜNÜYLE BİR AÇIK HAVA MÜZESİ GÖRÜNÜMNDEDİR.BİRİNCİ DERECEDE DOĞAL SİT ALANLARI, AKARSULARIMIZ, KANYONLARIMIZ, DAĞLARIMIZ, GÖLLERİMİZ, OVALARIMIZ,HİTİT GÜNEŞİYLE AYDINLANMAKTADIR.
DANTEL DANTEL KIYILARIMIZA PAHA BİÇİLEMEZKEN AKKUYU’YA NÜKLEER SANTRAL KURMAYI REVA GÖRENLER, PARA İÇİN BAŞLARINI DEVE KUŞU GİBİ KUMA GÖMSELER DE RADYASYON KARŞISINDA POPOLARININ AÇIKTA KALACAĞINI GÖRMELİDİRLER. BU GÜNDEN TEZİ YOK , ATTIĞINIZ ADIMDAN, GİTTİĞİNİZ YOLDAN DÖNÜN!
YOKSA YARIN HEPİMİZE ÖLÜMDÜR.
YAŞAMINIZ DEĞER TAŞIYORSA , BANA NE DEMEYE,
ÜLKEMİZİN TOPRAKLARINI VE DENİZİNİ, MASMAVİ GÖĞÜMÜZÜ, İÇTİĞİMİZ SUYU HİÇ KİMSENİN KİRLETMEYE HAKKI YOKTUR.
ARTIK HAYIR DEMESİNİ ÖĞRENMELİ,NÜKLEER ATIKLARI GERİSİN GERİ GÖNDERMELİYİZ.
AKKUYU’YU NÜKLEER SANTRAL TÜCCARLARININ B-K KUYUSUNA DÖNDÜRTMEMELİYİZ.
BU ÜLKE BİZİM,
DUYARLILIK HEPİMİZİN !
NÜKLEER SANTRALLERE HAYIR’
KÖYLÜM İŞÇİM, DAĞIM TAŞIM, KURDUM KUŞUM; HAYKIR, NÜKLEER SANTRALLERE HAYIR’
En derin saygılarımla.
ŞABAN AKTAŞ
|